Fil Sûresi

بِسْمِ اللهِ الرَّحْمَنِ الرَّحِيمِ

اَلَمْ تَرَ كَيْفَ فَعَلَ رَبُّكَ بِاَصْحَابِ الْف۪يلِۜ ﴿١﴾ اَلَمْ يَجْعَلْ كَيْدَهُمْ ف۪ي تَضْل۪يلٍۙ ﴿٢﴾ وَاَرْسَلَ عَلَيْهِمْ طَيْراً اَبَاب۪يلَۙ ﴿٣﴾ تَرْم۪يهِمْ بِحِجَارَةٍ مِنْ سِجّ۪يلٍۖۙ ﴿٤﴾ فَجَعَلَهُمْ كَعَصْفٍ مَأْكُولٍ ﴿٥

Okunuşu:
Bismillahirrahmânirrahîm

Elem tera keyfe fe’àle Rabbûke bi-eshābi l-fīl ﴾1﴿ Elem yec’àl keydehûm fī tadlīl ﴾2﴿ Ve ersele ‘àleyhim tayran ebābīl ﴾3﴿ Termīhim bi-hicāratim min siccīl ﴾4﴿ Fece’àlehûm ke’àsfim me’kūl ﴾5﴿

Anlamı:
Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla.

Görmedin mi Rabbin ne yaptı fil sahiplerine! (1) Onların tuzaklarını boşa çıkarmadı mı? (2) Üzerlerine sürü sürü kuşlar saldı. (3) Onlara balçıktan pişirilmiş sert taşlar atıyorlardı. (4) Derken onları, yenilmiş ekin yaprağı gibi kılıverdi (5)

Kureyş Sûresi

بِسْمِ اللهِ الرَّحْمَنِ الرَّحِيمِ

لِا۪يلَافِ قُرَيْشٍۙ ﴿١﴾ ا۪يلَافِهِمْ رِحْلَةَ الشِّتَٓاءِ وَالصَّيْفِۚ ﴿٢﴾ فَلْيَعْبُدُوا رَبَّ هٰذَا الْبَيْتِۙ ﴿٣﴾ اَلَّذ۪ٓي اَطْعَمَهُمْ مِنْ جُوعٍ وَاٰمَنَهُمْ مِنْ خَوْفٍ ﴿٤

Okunuşu:
Bismillahirrahmânirrahîm

Li īlāfi kuraȳş ﴾1﴿ Īlāfihim rihlete ş-şitãi vessaȳf ﴾2﴿ Felya’bûdū Rabbe hâże l-beȳt ﴾3﴿ Elleżĩ et‘àmehûm min cū’ìn ve āmenehûm min hāvvf ﴾4﴿

Anlamı:
Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla.

Kureyş’i ısındırıp alıştırdığı; onları kışın (Yemen’e) ve yazın (Şam’a) yaptıkları yolculuğa ısındırıp alıştırdığı için, Kureyş de, kendilerini besleyip açlıklarını gideren ve onları korkudan emin kılan bu evin (Kâbe’nin) Rabbine kulluk etsin. ﴾1-4﴿

Maûn Sûresi

بِسْمِ اللهِ الرَّحْمَنِ الرَّحِيمِ

اَرَاَيْتَ الَّذ۪ي يُكَذِّبُ بِالدّ۪ينِۜ ﴿١﴾ فَذٰلِكَ الَّذ۪ي يَدُعُّ الْيَت۪يمَۙ ﴿٢﴾ وَلَا يَحُضُّ عَلٰى طَعَامِ الْمِسْك۪ينِۜ ﴿٣﴾ فَوَيْلٌ لِلْمُصَلّ۪ينَۙ ﴿٤﴾ اَلَّذ۪ينَ هُمْ عَنْ صَلَاتِهِمْ سَاهُونَۙ ﴿٥﴾ اَلَّذ۪ينَ هُمْ يُرَٓاؤُ۫نَۙ ﴿٦﴾ وَيَمْنَعُونَ الْمَاعُونَ ﴿٧

Okunuşu:
Bismillahirrahmânirrahîm

Eraeyte lleżī yûkeżżibû biddīn ﴾1﴿ Feżālike lleżī yedù’’ù l-yetīm ﴾2﴿ Velā yehuddu ‘àlā ta’āmi l-miskīn ﴾3﴿ Feveylûn lilmusallīn ﴾4﴿ Elleżīne hûm ‘àn salātihim sāhūn ﴾5﴿ Elleżīne hûm yurãūn ﴾6﴿ Ve yemne’ūne l-mā’ūn ﴾7﴿

Anlamı:
Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla.

Gördün mü, o hesap ve ceza gününü yalanlayanı! (1) İşte o, yetimi itip kakan, yoksula yedirmeyi özendirmeyen kimsedir. (2-3) Yazıklar olsun o namaz kılanlara ki, (4) Onlar namazlarını ciddiye almazlar. (5) Onlar (namazlarıyla) gösteriş yaparlar. (6) Ufacık bir yardıma bile engel olurlar (7)

Kevser Sûresi

بِسْمِ اللهِ الرَّحْمَنِ الرَّحِيمِ

اِنَّٓا اَعْطَيْنَاكَ الْـكَوْثَرَۜ ﴿١﴾ فَصَلِّ لِرَبِّكَ وَانْحَرْۜ ﴿٢﴾ اِنَّ شَانِئَكَ هُوَ الْاَبْتَرُ ﴿٣

Okunuşu:
Bismillahirrahmânirrahîm

İnnã a’ taynāke l-kevṡēr ﴾1﴿ Fesalli li-Rabbike venhār ﴾2﴿ İnne şānieke hûve l-ebtēr ﴾3﴿

Anlamı:
Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla.

Şüphesiz biz sana Kevseri verdik. (1) O Halde, Rabbin için namaz kıl, kurban kes. (2) Doğrusu sana buğzeden, soyu kesik olanın ta kendisidir. (1)

Kâfirûn Sûresi

بِسْمِ اللهِ الرَّحْمَنِ الرَّحِيمِ

قُلْ يَٓا اَيُّهَا الْـكَافِرُونَۙ ﴿١﴾ لَٓا اَعْبُدُ مَا تَعْبُدُونَۙ ﴿٢﴾ وَلَٓا اَنْتُمْ عَابِدُونَ مَٓا اَعْبُدُۚ ﴿٣﴾ وَلَٓا اَنَا۬ عَابِدٌ مَا عَبَدْتُمْۙ ﴿٤﴾ وَلَٓا اَنْتُمْ عَابِدُونَ مَٓا اَعْبُدُۜ ﴿٥﴾ لَـكُمْ د۪ينُكُمْ وَلِيَ د۪ينِ ﴿٦

Okunuşu:
Bismillahirrahmânirrahîm

Kul yã eyyuhe l-kāfirūn ﴾1﴿ Lã a’ budu mā ta’ budūn ﴾2﴿ Velã entum ‘ābidūne mã a’būd ﴾3﴿ Velã ene ‘ābidum mā ‘abedtum ﴾4﴿ Velã entum ‘ābidūne mã a’būd ﴾5﴿ Lekûm dīnûkûm veliye dīn ﴾6﴿

Anlamı:
Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla.

De ki: “Ey Kâfirler!” (1) “Ben sizin kulluk ettiklerinize kulluk etmem.” (2) “Siz de benim kulluk ettiğime kulluk edecek değilsiniz.” (3) “Ben sizin kulluk ettiklerinize kulluk edecek değilim.” (4) “Siz de benim kulluk ettiğime kulluk edecek değilsiniz.” (5) “Sizin dininiz size, benim dinim de banadır.” (6)

Nasr Sûresi

بِسْمِ اللهِ الرَّحْمَنِ الرَّحِيمِ

اِذَا جَٓاءَ نَصْرُ اللّٰهِ وَالْفَتْحُۙ ﴿١﴾ وَرَاَيْتَ النَّاسَ يَدْخُلُونَ ف۪ي د۪ينِ اللّٰهِ اَفْوَاجاًۙ ﴿٢﴾ فَسَبِّحْ بِحَمْدِ رَبِّكَ وَاسْتَغْفِرْهُۜ اِنَّهُ كَانَ تَوَّاباً ﴿٣

Okunuşu:
Bismillahirrahmânirrahîm

İżā cā-e nasru (A)llāhi vel-feth ﴾1﴿ Ve raeyte n-nāse yedȟulūne fī dīni (A)llāhi efvācā ﴾2﴿ fesebbih bi-hamdi rabbike ve-staǧfirh innehu kāne tevvābā ﴾3﴿

Anlamı:
Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla.

Allah’ın yardımı ve fetih (Mekke fethi) geldiğinde ve insanların bölük bölük Allah’ın dinine girdiğini gördüğünde, Rabbine hamd ederek tespihte bulun ve O’ndan bağışlama dile. Çünkü O tövbeleri çok kabul edendir. (1-3)

Tebbet Sûresi

بِسْمِ اللهِ الرَّحْمَنِ الرَّحِيمِ

تَبَّتْ يَدَٓا اَب۪ي لَهَبٍ وَتَبَّۜ ﴿١﴾ مَٓا اَغْنٰى عَنْهُ مَالُهُ وَمَا كَسَبَۜ ﴿٢﴾ سَيَصْلٰى نَاراً ذَاتَ لَهَبٍۚ ﴿٣﴾ وَامْرَاَتُهُۜ حَمَّالَةَ الْحَطَبِۚ ﴿٤﴾ ف۪ي ج۪يدِهَا حَبْلٌ مِنْ مَسَدٍ ﴿٥

Okunuşu:
Bismillahirrahmânirrahîm

Tebbet yedā ebī lehebin ve tebb ﴾1﴿ Mã aǧnā ‘anhu māluhu ve mā keseb ﴾2﴿ se-yaslā nāran żāte leheb ﴾3﴿ ve-mraetuh hammālete l-hatab ﴾4﴿ fī cīdihā hablum mim mesed ﴾5﴿

Anlamı:
Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla.

Ebû Leheb’in elleri kurusun. Zaten kurudu. (1) Ona ne malı fayda verdi, ne de kazandığı. (2) O, bir alevli ateşe girecektir, (3) Boynunda bükülmüş hurma liflerinden bir ip olduğu halde sırtında odun taşıyarak karısı da (o ateşe girecektir). (4-5)

İhlâs Sûresi

بِسْمِ اللهِ الرَّحْمَنِ الرَّحِيمِ

قُلْ هُوَ اللّٰهُ اَحَدٌۚ ﴿١﴾ اَللّٰهُ الصَّمَدُۚ ﴿٢﴾ لَمْ يَلِدْ وَلَمْ يُولَدْۙ ﴿٣﴾ وَلَمْ يَكُنْ لَهُ كُفُواً اَحَدٌ ﴿٤

Okunuşu:
Bismillahirrahmânirrahîm

Kul huva (A)llāhû ehad ﴾1﴿ (A)llāhû ssamed ﴾2﴿ Lem yelid velem yūled ﴾3﴿ Velem yekûl lehu kufuven ehad ﴾4﴿

Anlamı:
Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla.

De ki: “O, Allah’tır, bir tektir.” (1) “Allah Samed’dir. (Her şey O’na muhtaçtır, O, hiçbir şeye muhtaç değildir.)” (2) Ondan çocuk olmamıştır (Kimsenin babası değildir). Kendisi de doğmamıştır (kimsenin çocuğu değildir).” (3) “Hiçbir şey O’na denk ve benzer değildir.” (4)

Felak Sûresi

بِسْمِ اللهِ الرَّحْمَنِ الرَّحِيمِ

قُلْ اَعُوذُ بِرَبِّ الْفَلَقِۙ ﴿١﴾ مِنْ شَرِّ مَا خَلَقَۙ ﴿٢﴾ وَمِنْ شَرِّ غَاسِقٍ اِذَا وَقَبَۙ ﴿٣﴾ وَمِنْ شَرِّ النَّفَّاثَاتِ فِي الْعُقَدِۙ ﴿٤﴾ وَمِنْ شَرِّ حَاسِدٍ اِذَا حَسَدَ ﴿٥

Okunuşu:
Bismillahirrahmânirrahîm

Kul e’ūżu bi-rabbi l-felak ﴾1﴿ Min şerri mā ȟalak ﴾2﴿ Ve min şerri ǧāsikin iżā vekab ﴾3﴿ Ve min şerri nneffāṡāti fī l-’ukad ﴾4﴿ Ve min şerri hāsidin iżâ hased ﴾5﴿

Anlamı:
Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla.

De ki: “Yarattığı şeylerin kötülüğünden, karanlığı çöktüğü zaman gecenin kötülüğünden, düğümlere üfleyenlerin kötülüğünden, haset ettiği zaman hasetçinin kötülüğünden, sabah aydınlığının Rabbine sığınırım.” (1-5)

Nâs Sûresi

بِسْمِ اللهِ الرَّحْمَنِ الرَّحِيمِ

قُلْ اَعُوذُ بِرَبِّ النَّاسِۙ ﴿١﴾ مَلِكِ النَّاسِۙ ﴿٢﴾ اِلٰهِ النَّاسِۙ ﴿٣﴾ مِنْ شَرِّ الْوَسْوَاسِ الْخَنَّاسِۙ ﴿٤﴾ اَلَّذ۪ي يُوَسْوِسُ ف۪ي صُدُورِ النَّاسِۙ ﴿٥﴾ مِنَ الْجِنَّةِ وَالنَّاسِ ﴿٦﴾

Okunuşu:
Bismillahirrahmânirrahîm

Kul e’ūżu bi-rabbi nnās ﴾1﴿ Meliki nnās ﴾2﴿ İlāhi nnās ﴾3﴿ Min şerri l-vesvāsi l-ȟannās ﴾4﴿ Elleżī yuvesvisu fī sudūri nnās ﴾5﴿ Minel-cinneti ve nnās ﴾6﴿

Anlamı:
Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla.

De ki: “Cinlerden ve insanlardan; insanların kalplerine vesvese veren sinsi vesvesecinin kötülüğünden, insanların Rabbine, insanların Melik’ine, insanların İlah’ına sığınırım.” (1-6)